SKT'si geçmiş ilişkiler

Bazı ilişkilerin son kullanma tarihi vardır. Hiçbirimiz bir bağ kurarken bunu öngörmeyiz tabii ki. Bir zaman sonra iletişimde kokuşmalar başlar, günlük meşgaleleri bahane ederek kaldığımız yerden devam ederiz.

Sonra küflenme başlar, burnumuza itimat etmek istemedik ancak bu defa gözle görünür hale gelir. Konuşmalar değişir, araya giren zaman ve mesafenin değiştiremeyeceğini düşündüğünüz o ilişki göz göz küflerle kaplanmıştır. Ama dedik ya hatır var arada, geçen zaman var, güzel anılar var.

Bu defa küflü kısmı atıp kalanından medet umarız. Küflü kısmı atarken karşımızdakinin haberi olur veya olmaz, bazen kırgınlıkları ortaya döküp konuşmak iyi bir fikirken bazen her şeyi daha da çıkmaza sokar.

Artık elinizde yarısından fazlasını mecburen çöpe attığınız ve tadı hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak olan yeni bir şey vardır.

Tadındaki burukluğun düşüncesi dahi sizin burnunuzun direğini sızlatır. Ama kavanoz hala elimde diye kendinizi avutur, çıkar yollar ararsınız.

Nihayetinde aslında içten, çok daha derinden ekşimiş, kokuşmuş o şeyin artık eski tadında olmadığını içten içe biliyorsunuzdur.

Tam bu esnada belki de geçmişin hatrına onu tutmak, kendine ıstırap çektirmek yerine bir selamlık mesafeye çekilip geride bırakmak iyi olabilir. Çünkü zaman bu ilişkinin hatrına geçmiyor, zaman zaten geçecek.

İlmek ilmek işlediğiniz ilişkinizin görmeye,duymaya içinizin dayanmadığı hale gelmesini beklemektense nazikçe katlayıp kaldırmak belki anıların güzelliğini kurtarır.

Sizin kokusunu, rengini dert ettiğiniz o şey belki de karşınızdaki için aynı anlamı ifade etmiyordur. Kalp kırıklığının yalnızca size ait olduğuyla yüzleşmek zor, ama belki de bu ilişkinin son kullanma tarihi çoktan geçmiştir.